URFAPRESS.NET yazarı,Eğitimci-Yazar Osman Ataman BİNER'in kaleminden mükemmel bir köşe yazısı:1973 kişi...
NOKTA NOKTAM...
1973 kişi...
Her ikisi de rahmete kavuşmuş olan Ali Bağmancı ve Sinan Cihangir’le Ali'nin güya lise bitirme sınavlarına daha rahat çalışması için Çamlık mevkinde kiraladığı bekar odasında uzun kış gecelerinde yanmayan sobaya inat içimizi "köpek öldüren" şarap ve şiirlerle ısıtırdık...
O gecelerde Ali'nin İstanbul'da sahaflardan aldığı bir kitap elimizden düşmezdi. Genellikle upuzun ama romantizmin şahikasında şiirlerin yer aldığı bir şiir kitapçığı:BENDEN KALAN MEKTUPLAR...Bir edebiyat öğretmeni olan Rıza Polat,aşkını,duygularını müthiş lirik bir tahkiye üslubuyla anlatıyor,bizi Urfa'nın o melankolik ve platonik duygular dünyasında kendimizden geçiriyordu.
Bekar odamız sigara dumanı,alkol ve şiirle harmanlanmış melankolik bir dünyaydı adeta…Kitapçıktaki şiirlerden biri bizi öylesine sarıp sarmalamıştı ki o upuzun şiiri birbirimize okuya okuya ezberlediğimizi fark ettik...
Yine o yıllar bestesi de yapılıp plaklarda çalınmaya başlayan bu müthiş şiir birçok şiir severin dilinden düşmeyen,hatıralarının bir yerinde mutlaka iz bırakmış NOKTA NOKTAM şiiriydi...Ali,iflah olmaz bir şiirsever olduğu halde toplum içinde pek şiir okumazdı…
Tabii bir de o yılların militarist havası içinde “Şiir delikanlılığı bozuyor abi!”duygu ve düşüncesi de gözardı edilmemeli…Hamasi şiirler hariç tabi…Eeee ne de olsa “erkekler ağlamaz”misali ülkücü aşık olmaz…Ülkücü sevmez…Oysa ben bu tavra pek aldırış etmediğim ve teatral şiir okuduğum için kulakları çınlasın Derviş Yaver,”Hadi be hısım,oku şu Nokta Noktam’ı,deyince kıramaz okurdum…O günler böyle günlerdi işte…Bilgisayar yok…İnternet yok…
Cep telefonunu geçtim birçok evde normal telefon yok…Radyo,hele pikap olan evler sayılı…En büyük eğlencelerimiz kitap okumak,sıra gecelerinde şarkı,türkü söylemek,zaman zaman şiir okumak,sohbet etmek haftada bir sinemaya gitmekten ibaretti…
İşte Kara Meydan’daki “dergahımız”olan Urfa Milliyetçiler Derneği’nde(Sonraları Genç Ülkücüler Teşkilatı,daha sonra Ülkü Ocakları) zaman zaman kafa dengi üç beş kişi baş başa kalınca Nokta Noktam’la kimselere sezdirmeden romantizme sarardık!Öğretmenlik yıllarımda özel günlere önem vermediğim halde bir şiir tutkunu ve amatör bir şair olarak 14 Şubat Sevgililer Günü'nü dolayısıyla yıllarca şiir dinletileri düzenledim ve Nokta Noktam bu dinletilerin de değişmeyen tek şiiriydi...
Rıza Polat AKKOYUNLU'nun mu muhteşem şiirini facebook muhabbetlerinde bir vesile ile Haluk Kürkçügil kardeşim hatırlatınca hikayesiyle şiiri paylaşayım dedim.Meraklısı için tabi...
"1938-1940 yılları, Bartın'da üstünde Asma köprüsü, içinde yüzen kayığı ile meşhur Kocanaz deresine bakan bir ortaokul, 24 yaşında bir edebiyat öğretmeni Rıza Polat Akkoyunlu ve Bartın'ın o zamanlar en seçkin semti Asma'da üç katlı taş konakta yaşayan güzeller güzeli hayatının ilk baharında gencecik bir öğrenci kız... Sevmişler birbirlerini hoca ve öğrencisi ama küçük yer ve yasak bir sevda olunca yaşanan; adam evli, kız da çok genç olunca büyük tepkiler olmuş ve susup o şehri de sevdiği kızı da terketmek, tayin istemek zorunda kalmış şairimiz.
Yani bir nevi sevda sürgününe gitmiş Rıza Polat ve Ankara'dayken uzun mektuplar hâlinde "Bende Kalan Mektuplar" adıyla şiirleştirmiş bu unutamadığı sevgisini ve sevgilisini... Öyle sevmiş ki gizli aşkını, laf söz olur da kıza bir zarar gelir, dile düşer sevdiği diye o sevdiği kıza kıyamamış; onun adı yerine üç nokta (...) koymuş ve "Nokta Noktam"diye seslenmiş sevdiğine.. O günden bugüne çok pek çok kez sevip de söyleyemeyenler, sevip de ayrılanlar ya da bir yasak aşkın sevdasına tutulanlar hep "Nokta Noktam" diye seslenmiştir sevdiğine..."
NOKTA NOKTAM
-1-
Nokta Noktam,
Dün bir dosttan uzun bir mektup aldım.
Beni anlatmış sana
ve sen de ona,
"Unuttum artık onu." demişsin.
Hem bu sözü gülerek, medar-ı iftiharla söylemişsin.
Unutamazsın Nokta Noktam, unutamazsın.
Çünkü, unutmak için önce unutulmak gerek.
Oysaki sen, hâlâ bende esen eski kavak yelisin.
Kan değil, tüküremezsin.
Ruj değil, silemezsin.
Dişi dudaklarına dişlerimle yazdığım dört heceli erkek adımı