Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  26 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

NELER OLACAK?

 

NELER OLACAK?


17 Aralık dan beri yaşadıklarımız; son iki yıldan beri hisettiğimiz ancak bu tarihle zirve ye ulaştığını düşündüğüm (tarihi önemde)bir fitne dönemini yaşadığımızı bana düşündürüyor.Bir tarafta ne olursa olsun hükümet etmeyi kafasına koymuş ve bunu sağlamak için her yolu mubah kabul eden bir siyasi erk ve onun başı;bir tarafta da bazı şeylerin iyi gitmediğni düşünen ülke ve millet bütünlüğü açısından ciddi endişeler taşıyanların oluşturduğu homojen olmayan bir grub.Ülkemiz uzun zamandan beri bu iki grubun akıl almaz çekişmesini yaşamakta, bir çok şey artık asla onarılamayacak derecede kırılıp dökülmekte.Bize de (Tarih boyunca Türk Devletlerini ayakta tutan) devlet aklının baskın gelmesi ve bu badireden daha fazla yara almadan kurtulabilmek için dua etmekten başka bir yol görünmemekte.
Bu iki ana grubu şöyle tanımlayabilirim:
Birinci grubu temsil eden Sn.Başbakan ve çevresindekiler. 2011 seçimleri sonrası meşhur balkon konuşmasını yaparak kendisini siyaseten desteklemeyen lerin bile alkışladığı ‘Uzun Adam’; kaybolmuş yerine fitne ateşine benzin taşıyan bir tanınmaz ve inanılmaz bir insan gelmiş.Karşı görüşte olanların; (gezi hadisesinde olduğu gibi) en makul tenkid ve isteklerini bile en kolayından vatan hainliği ile suçlayarak ,kendisi ve çevresi ile ilgili hoşuna gitmeyen iddialar karşısında;demokrasinin en temel kuralı olan kuvvetler ayrılığı ilkesini yok etmekte beis görmeyen ve her durumda ‘mağdur edilmiş adam’rolünü oynamak için gerekirse devlet sırrının bile servis edilmesini ve her türlü yalanı kullanan ‘yeni’ alışık olmadığımız bir Başbakan figürü..
İkinci grugu temsil edenler ise;Uzun adama karşı duran veya öyle görünen ‘homogen olmayan’ düşünenlerin grubu.Birbirinden farklı hassasiyetleri olan aslında kendi içerisinde de farkılı görüşleri ve duruşları olan insanlardan oluşuyor.Bunun en önemli grubunu ‘Hizmet hareketi’mensupları oluşturuyor.Yaşadığımız olaylarda herne kadar Uzun Adam tarafından şamar oğlanına döndürülmüş ve yaşanılan olumsuzlukların baş mimarı gösterilen Hizmet Hareketinin aslında zanedildiği ve iddia edildiğinden daha küçük bir hacim kapladığını düşünüyorum.Eğer varsa daha fazla bir etki; Sn.Başbakanın bunun sorumlusu olarak sadece kendini suçlaması ve noktanın da mağduriyet sebebi olarak kullanılmasının pek inandırıcı olmadığını bilmesi gereklidir.12 yıldan beri sırtını hizmet hareketine dayayarak devlet işlerinde çok ciddi rantların devşirildiğini,çok önemli bürokratik kadroların işgal edildiğini bilmeyen görmeyen yok.Bu arada belki de hiç alaksı olmadığı halde Hizmet hareketinden görünerek dünyalık devşirenler.Bu kimselerden ve yaptıklarından Sn.Başbakanın bilgisi nin olmadığına ise kimse inanmamaktadır.
Homogen olmayan grubun diğer önemli bir unsuru Kürt hareketinin temsilcileri.Sayın Demirtaş son konuşmalarından birisinde ‘Boğazına kadar yolsuzluğa batmış bir hükümetle barış sürecini nasıl sürdüreceğiz?’diye endişelerini dile getirmişti.Diğer bir unsur mütedeyyin ve demokrat düşüncedeki insanlardır ki ben bunarı hepisinden çok önemsiyorum.Çünkü bu grub insanlar AKP ye oy veren insanlar olmadıkları halde Başbakanın en sıkıştığı anlarda yanında bulunan ve 12 eylül anayasa referandumunda kabul oylarının AKP nin oylarının çok ilerisine çıkarılamsını sağlayan bir kesim olup çok önemli bir denge unsurudur.Bu grubun desteğinin Başbakanın yanında olamsının çok önemli olduğunu düşünüyorum.Çünkü Bir başbakanın çevresindeki(çoğu şarlatan ve dalkavuklardan oluşan) insanlardan daha fazla bu insanların( bu grubun) desteğini yanında tutabilmesi, onun çizgisinin doğru olduğuna dair bir önemli göstergedir. Ortalık karıştığında, haklı ve haksızın ayır edilemediğinde, yakınlığın akçeye ve dünyalığa bağlı olduğu zamanlarda(günümüzde) ,devlet adamlarının en çok bu yapıdaki insanlara ihtiyaçları vardır.
İki gün sonra (Artık bir referanduma dönüşmüş olan) Mahalli seçimler yapılmış olacak.Yazımın başlığındaki ‘ne olacak’ konusu ise bu sonuçlarla ilgili. AKP, Türkiye genelinde bu güne kadar mahalli seçimlerde ulaşamadığı bir bir başarı sağlayacak.%40-47 bandında bir Oy oranı bekliyorum.Siyasi erk açısından yaşanan bu kadar olumsuzluklara rağmen; başbakanın sırtındaki çok ciddi ‘yolsuzluk iddiaları’ kamburuna rağmen böyle bir sonuca ulaşması çok önemli bir sosyolojik olay olup irdelenmesi gerektiği kanatindeyim. Bu durum ayrı bir yazı konusu olmakla beraber muhtemel böyle bir sonucun başta Türkiye,başbakan ve bütün milletimiz için bir dönüm noktası olma imkanı ve ihtimali de vardır ve önemlidir.Eğer Sn.Başbakan içinde bulunduğu psikoloji durum ve çevresindeki dalkavukların yanıltmalarından kendini kurtarabilir ve yeni bir balkon konuşması ile, 2011 balkon konuşmasını yapan ‘Uzun Adamı’geri getirebilirse kaybetmekte olduğumuz huzur ve istikrarın geri kazanılmamamsı için hiç bir sebep görmemkteyim.Aksine bir durum yaşanırsa,alınacak önemli bir seçim başarısının sağlayacağı politik güç; intikam duygularını ayakta tumaya devam ederse böyle bir durum Türkiye’nin felaketi olur.Yazımı Şeyh Edeb ali nin sözleri ile bitirmek istiyorum:
Ey Oğul“Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana… Suçlamak bize; katlanmak sana... Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana… Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana…Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize;bütünlemek sana... Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Tealâ yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz....

Ekleme Tarihi: 28 Mart 2014 19:20

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  26 Nisan 2024