Böyle efsanelerle dolu, mistik bir şehirde bulunan, böylesine bir dünya mirasına sahip olmak bir Urfa’lı olarak insanı onure ediyor. Dünyaya bunun tanıtımını daha çok yapmak ve hak ettiği değeri vermek inanç ve ibadetin neredeyse merkezi denilecek bir yerin dünya turizmine açılması buradaki güvenliğin daha iyi sağlanması ve korunması da bir o kadar önemlidir.
Anneannemin evi Balıklıgöle yakındı. 12 bin sene önce göbeklitepe’ye ibadet için çıkanlar balıklıgölün kenarında da yaşıyorlardı. 20 yıl önce çevre düzenlemesi yapılırken “Balıklıgöl Heykeli” bulunmuştur. 9 bin 500 yıllarına ait. Bulan kişi heykelin gözlerine bakınca korkuyor. Çünkü gözleri parlıyor ve obsidiyen taşından yapılmış. Ulusal ve uluslararası bilim çevrelerince dünyanın bilinen ilk gerçek boyuttaki insan heykeli olduğunu söylüyorlar.
Diyebiliriz ki, o zamanın teknolojisine göre bu tapınağın yapımı Mısır pramitlerinden daha zor, plastik sanatın en güzel örneklerini görmek insanın gözlerini kamaştırıyor.
Hani bizim zannettiğimiz gibi başıboş insanlar değilmiş, yaradana olan sevgilerini ilmek ilmek işlemişler. Göbeklitepe nelerde bir ilk plastik sanatlarda, heykelde çığır açmıştır. Modern sanatta, mimari sanatta ilktir. İzolasyonu bile düşünmüşler.
Fırat ırmağının verimli ovalarında “Bereketli Hilal” dediğimiz yerde Göbeklitepe’de inanç açısından tanrıyı arayan, ilk mabet merkezi.
Son derece öğretici; bir mimar, bir mühendis olmazsa onlar yapılamazdı fakat bizim şu an bildiğimiz bir çok şeyi de belki evrensel bilgi ile zaten biliyorlardı diyesi geliyor insanın. Göbeklitepe de bir taşın üzerinde 56 tane hayvan figürü var, bu nasıl bir sanatçı topluluk.
Tabi bu bize şunu gösteriyor bu döneminde öncesi olmalı ki bildiğiniz gibi bir işi deneyimlersiniz ve daha sonra daha iyisini yaparsınız.
Göbeklitepe bilinen insanlık tarihini alt üst ediyor. Ders kitapları bile yeniden gözden geçirilmeli. Göbeklitepe de bir taşın üzerinde 56 tane hayvan figürü var. Takvimlerin değişmesi konusunda öneriler var. Medeniyete zemin hazırlayan şey ibadetle ulaşmış.
Orada bir yatır var. Oraya mutsuz, dilekleri olan veya çocuk sahibi olamayanlar gidermiş dua etmeye. Ne kadar ilginçtir ki, yatırın yanında yapılan kazıdan doğum yapan bir kadın figürü çıkıyor.
“Dünyanın en eski tapınak merkezi” UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmış fakat tam olarak alınmasını umuyoruz.
Göbeklitepe dışında eş zamanlı olmasa da 1000 yıl sonrasında konumlandırılan, bunlar tarihlendirilen höyükler yabancı arkeologlar tarafından bilim dünyasınca ortaya çıkarıldı. Karahantepe, Sefertepe ve Hamzantepe gibi tarihi öneme sahip alanlarda var.
Göbeklitepe’ye gönül vermek, emek vermek, aşkla işine sarılmak denince başta Arkeolog Klaus Schimdt, Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu kazı ikinci başkanı, Göbeklitepe Derneği Başkanı Sabri Dişli ve emeği geçen yönetime, gönüllülere, tüm çalışan bilim adamlarına, sonsuz teşekkürler.
Göbeklitepe insan aklının anlamakta zorlandığı bir şaheser… Dünyayı keşfetme, daha güzel yaşamak ve yaşatmak daha çok farkındalık için birlikte el ele başka neler mümkün.
Günün Haberleri