Şanlıurfa Müzemiz, gerçekten güzel ve özel bir müze… Aynı zamanda arkeolojik olarak da zengin bir müze Bu müze de; Her çağdan eser-i antikayı bulmak mümkün Paleontolik çağdan tutunda Neolitik çağa, Demir çağına, Tunç çağına, Çamur çağına (insanların çamurlaştığı çağ) Yani başlangıçtan, bitimine kadar olan bütün çağlara ait eserleri, az-çok bu müze de görmeniz mümkün. Lakin bu müzenin açılmasının üzerinden bir yıldan, biraz fazla bir zaman geçmesine rağmen, yer yer dökülmeler başlamış bile. Yanılmıyorsam, yüklenici firmanın sahibi de, FETO ‘dan içerde yatıyor olmalı. Bakın; parlak üstü cilalı altı demir karkastan vayvaylı olan, Bazı kolonların, dış cephe kaplama, mermerlerinden, alttan alta dökülmeye, yerinden sökülmeye, başlamış bile… Sağ olsun duyarlı vatandaş; Sökülen, kırık, dökük parçaları, olduğu gibi üzerin de muhafaza etmiş amma... Sayın yetkililerin de, bu duruma bir el atması, sökülen, dökülen yerleri tamir etmesi gerekiyor, Yoksa diğer mermerlerin de birer ikişer çözülmeye, başlayacağından kimsenin şüphesi olmasın. Yarın öbür gün, Özellikle de hafta sonları yüzlerce hatta binlerce insanın gelip geçtiği, Balıklı göl ile Piazza AVM arasında herkesin kullandığı, bu sütunlu yolun mermerlerin düşmesi sonucu büyük facialara yol açacağı ve tehlikelere gebe olacağı büyük bir olasılıktır! Oradan düşecek olan herhangi bir mermer veya parçasının, Allah korusun oradan gelip-geçen insanlarda büyük bir risk teşkil edebileceği aşikârdır. Bunun sonucunda insanlar da; Yaralanmalara, hatta ölümlere yol açabileceği gerçeği gözden ırak tutulmamalıdır. Şimdilik önemsemeyebilirsiniz “Amaaannn s… “ diyebilesiniz! Ama tehlike büyüdükçe beraberinde büyük riskler getireceği akıldan uzak tutulmamalıdır. Gelelim ikinci mevzuya: Müzenin dışarısından, üst katlara çıkılan merdivenler bulunmakta. “Yukarılara çıkılan bu merdivenleri Bi de ben, kullanayım hele hele…” dedim Geçen pazar günü, yukarı çıkıp; “Bir kaç kare fotoğraf çekeyim hele hele” dedim! Çıkmaz olaydım! Niye? Niye olacak; Baktım ki; merdiven aralarına, boşluklarına, sahanlarına hâşâ huzurdan Bi sıçmışlar! Bi daha sıçmışlar! Boktan bir iş yapmış arkadaşlar, Benim görgü ve örgü ören sayın vatandaşım Şeker kamışım..! Benim görgü abidesi hemşerim, Yerin de, yurdun da, tarihi esere sıçması yetmemiş olacak ki, Gelip, bir de tarihi eserin, muhafaza ve müdafaa edildiği binanın İç ve dış kısımlarına, bi güzel etmiş, edecağını! Tabi binanın görevlileri, burayı hiç kullanmamış olacaklar ki… Aleni bir şekilde ortada duran, vatandaşın bokunu görmemişler, Kokusu çıksa da yetkilinin pek umurlarında, olmamış Yan tarafında Cafe de var O da oralı olmamış herhalde... Vatandaş, vatandaş değil! Yetkili, yetkili değil Gel de konuya eğil! Yaw yapmayın! Sen pislersen, Ben pislersem, O pislerse Ne olur memleketin hali? Sen de ey yetkili; Oralara peyzaj uygulamışsın, E millet ne güzel oturuyor, Uyukluyor, Pinekliyor, Yayılıyor, Otlanıyor, Kız - erkek bir birini tavlıyor! Çekirdek çıtlatıp Etrafa savuruyor Bari mekânın görünür bir yerine dinimizce uygun bir abdesthane yap! O da olmasa adısı heç te gavurca olsun; Toualet yap! WC yap! Men yap Leydi Yap Yapta yap! Yeter ki vatandaş rahat rahat sıçsın ama bi şey yap arkadaşım! Ha yapmasan mı? Vatandaşta sıkıştım Gider müzenin avlusunda ki lahitin içine bile eder haberin olsun! “Sonra ben duymadım Ben görmedim Ben kokusunu almadım” deme sakın! Hadi biz bu memlekette; “Sap yiyip saman sıçan”ları az-çok biliyoruz; Hadi biz alışkınız Yerlisi var Yabancısı var Bu müzenin, Her türlü ziyaretçisi var Bele ulu orta yere sıçarsan… Memleketin nasıl bir reklamı olur, hiç düşündünüz mü arkadaşlar? Bana göre; “Boktan bir reklam” olur arkadaşlar! Sakın bana; “Reklamın iyisi kötüsü olmaz...” demeyin Yoksa reklamın altında kalırsınız karışmam! Ha şimdi ban diyebilirsiniz Böyle boktan şeyleri nerden buluyorsun? Ben bulmuyorum Boktan işler gelip beni buluyor arkadaşlar!
|