|
Etrafımızda bu kadar olaylar oluyorsa, insanlar katlediliyorsa ve buna bütün İslam Ülkeleri sessiz ve duyarsız kalıyorsa benimde aklıma biz gerçekten kardeş miyiz sorusunu sormak gelir. Soruyorum kardeş dediğimiz İslam ülkelerinde vahşetler, yağmalar, çoluk çocuk, yaşlı kadın, erkek demeden katledilen insanlar için ey İslam Ülkelerinin yöneticileri, ey dilini yutmuş İslam Ülkelerindeki dini kurumların başındaki din konusunda ahkam kesen insanlar, sizler bunun karşısında ne yaptınız, dinimizin emri olan “bütün Müslümanlar kardeştir” sözüne karşı sizin ne gibi haykırışınız oldu. Yoksa sadece yazılı ve görüntülü medyada kolları kopmuş , bacakları fırlamış ve hatta kafa kesme, kurşuna dizme gibi görselleri görürken beş dakikalık vicdanınıza mı sığınıyorsunuz, ondan sonrası gelsin, lokmalar gelsin, tatlılar ve yine atılsın hamasi nutuklar.
Ama unutmayın bunun hesabı hepimizden sorulacaktır, tabi yöneticilerden ve yetkisi olan kişilerden daha fazlası sorulacaktır. Bu gün bir İsrail’e bakın vatandaşını Dünyaya değişmiyor. Bir askeri öldürüldüğü zaman kıyameti koparıyor ama biz Müslümanlar böyle miyiz acaba, kendi kendimize sormamız gerekmez mi?
Bir bakın Müslüman olmayan ülkelere Avrupa’ya, Asya’ya nereye bakarsanız bakın Müslümanların birbirlerine yaptıkları zulmü görebilir misiniz? göremezsiniz, neden? Çünkü biz hani kardeşiz ya ondan olsa gerek ve burada yine sorma ihtiyacı duyuyorum gerçekten biz kardeş miyiz acaba!.. Müminler merhamette, dostlukta, kardeşlikte, yumuşak davranmada bir bedenin organları gibidirler.
Ramazan ayına gireceğimiz bu günlerde ne olursunuz gerçekten kardeş olalım, gerçek muhtaçları bulalım, yapacağımız yardımları sırf göstermelik olsun diye değil Müslüman kardeşliğini gerçekleştirmek ve Canabı Allah’ı düşünerek yapalım, bazı insanların annesine, babasına ve yakın akrabalarına yardımı dokunmazken, sırf göstermelik veya ekranlarda görünsün nefsini tatmin etsin amacıyla yaptığı gibi yapmayalım. Canabı Allah bununda hesabını sorar bizden. Allah'ın bize verdiklerini olmayanlar ile paylaşmak Allah katında çok değerli bir davranıştır.
Ashabı Kiramdan hakim bin hizam Ra. Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi Vesellem efendimizden mal istemişti, ona istediği malı verdi, yine istedi yine verdi. Sonra buyurdu ki; Ya Hakim! bu mal cazip ve tatlıdır. Bir kimse malı gönül hoşnutluğu ile alırsa, o mal ona mübarek olur, onda kendisine bereket verilir. Eğer göz dikerek ihtirasla alırsa, o malın bereketi olmaz, böyle bir kimse yediği halde doymayan kimse gibidir. Veren el alan elden hayırlıdır. Hakim Ra. Kimseden birşey almayacağına söz verdi ve Rasulullah (sav.) den sonra da ölünceye kadar kimseden birşey almadı ( Buhari-Müslim)
Resulullah Efendimiz:
“İmandan sonra en üstün amel, insanları sevmektir.”
“İnsanlara merhamet edip acımayana, Allah da acıma¬yacaktır.”
“Gerçek mü’minler, elinden ve dilinden bütün müslü¬manların güven içinde bulunduğu kişilerdir.”
“Gerçek iman sahipleri, kendisi için sevdiğini, mü’min kardeşleri ve diğer insanlar için sevenlerdir.” buyuruyor.
Bizim gerçekten kardeş olabilmemiz için, Haricide ve dahilide sıkıntı çeken, zulüm gören Müslüman kardeşlerimize kalbi olarak maddi ve manevi bütün gücümüzü kullanarak katkıda bulunmamız dertleriyle dertlenmemiz acısını paylaşmamız gerekir diye düşünüyorum.
Bizleri buna uyan bunu uygulayan dilek ve temennilerimle; 11 ayın Sultanı Ramazan’ı şerifiniz hayırlara vesile olsun.
Allaha emanet olun.
Sevgi ve Saygılarımla
|
Günün Haberleri