17 Ağustos 2017 07:50

MEVLANA'NIN VASİYETİ

MEVLANA'NIN VASİYETİ

Yolu Konya iline düşen herkesin ziyaret ettiğine inandığım Mevlana Celaleddin-i Rumi ile ilgili olarak daha doğrusu onun bizlere bırakmış olduğu Vasiyeti üzerine sizlerle bugün sohbet etmek istiyorum.
Hz. Mevlana malumunuz olduğu üzere 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan Ülkesi’nin Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna’nın babası Belh Şehrinin ileri gelenlerinden olup, sağlığında “Bilginlerin Sultânı” ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahâeddin Veled’tir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur.
Tasavvufta Mevlevi yolunun öncüsü olan Hz. Mevlana Şair, Müslüman düşünce adamı ve mutasavvıftır.
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk’ ın rahmetine kavuştu. Mevlâna’nın cenaze namazını Mevlâna’nın vasiyeti üzerine Sadreddin Konevî kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevî çok sevdiği Mevlâna’yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine, Mevlâna’nın cenaze namazını Kadı Sıraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine yani Allah’ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen “Şeb-i Arûs” diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.
Hz. Mevlana”nın Vasiyeti sadece ah-vah edip ağlamayın mı?
Hayır!
Hz. Mevlana bizlere, gizlide ve açıkta Allah’tan korkmayı, az yemeyi, az uyumayı, az konuşmayı, isyan ve günahları terk etmeyi, oruç tutmayı, namaza devam etmeyi, sürekli olarak şehveti terk etmeyi, bütün yaratıklardan gelen cefaya tahammüllü olmayı, aptal ve cahillerle oturmamayı, güzel davranışlı ve olgun kişilerle birlikte bulunmayı da vasiyet etti.
Hz. Mevlana, vasiyetini “İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olanıdır” diyerek tamamlar.
Cenab-ı Allah”ın rahmeti, bereketi, mağfiret ve merhameti hepimizin üzerine olsun inşallah. (AMİN)