15 Eylül 2015 00:55

ARTIK ZAMANI GELDİ...!

ARTIK DİLİMİZİ ve EYLEMLERİMİZİ
DEĞİŞTİRME VAKTİ GELDİ(2)
Urfa'nın sosyal ve sanal medya takipçilerinin ve özellikle ''Urfapress net'' sitesi takipçilerinin izledikleri üzere bir süreden beri bu köşeden bazı konularda toplumun genelini ilgilendirdiğini düşündüğüm (özellikle sağlığı ilgilendiren) konularda fikirlerimi paylaşıyorum.Yazılarımı okuyan kardeşlerimizin yakinen bildikleri üzere hiç bir zaman gündelik siyasete ve siyasi partilere yakın ve /veya karşı bir duruşum olmadı. En siyasi cümlelerimde bile olayın gündelik yorumundan ziyade konuların sosyal ve felsefi boyutu üzerinde durduğum herkesin malumudur.

28/08/2015 tarihli son yazımda da ''Artık dilimizi ve eylemlerimizi değiştirme zamanı geldi''diyerek, ilk defa siyasi kabul edilebilecek bir konuda fikirlerimi açıklamaya çalışmıştım.O tarihten beri okuyanlardan aldığım tepkiler ve yorumlar sonunda, böyle bir düşünce değişikliği ihtiyacının toplumun hemen her kesiminde karşılık bulduğunu ve her kesimden çok sayıda insanın buna benzer fikirleri dillendirdiklerine şahit oldum.


Üç gün önce Hastanede muayene ettiğim ,Siverek'in dağ köylerinden birinden seksen yaşlarındaki bir hastamın, muayene sonrası odadan ayrılırken;Birden dönerek ''Doktor bey ne olacak bu memleketin hali'' diye hem bir serzeniş hem de bir yargılama ve sorgulama kokan sorusu ve benim verdiğim cevaplardan sonra ,bu konu üzerinde biraz daha konuşmamız ve tartışmamız gerektiğini düşünmeye başladım.Bu nedenle önceden düşünmediğim halde bu yazımın öncekinin devamı olacak şekilde kurguladım ve başlığa(2)numarasını koydum.

Kıymetli hastamın yorumları ve tespitleri benim için ve sağ duyu sahibi herkes için bir anayasa niteliğindeydi.Elinde ismi görünmeyecek şekilde kıvırdığı bir gazete tutuyor olması; Okumayı sevdiği, ancak yaşı nedeniyle mektepli değil alaylı bir bilge olduğu her halinden belliydi.

Amcam bir çırpıda Memleketin bu terör belasından kurtulması ve huzurun gelmesi için baş şartlar olarak Anayasamızın ilk üç maddesini sıraladı.Bu şartların olmazsa olmaz bir birliktelik sebebi olduğunu söyledikten sonra gündelik siyasete girerek nedir bu siyasi partilerimizin hali diye sordu?Ne var siyasi partilerimizde? diye sorduğumda ;ne olacak!Şimdiden size ilk üç partimizin aday listelerini söyleyebilirim dedi.

Diğer parti, dağdan haber ve emir bekliyor.O konumuz dışı.Diğerleri ise otuz kırk yıldan beri yaptıklarını yapacaklar,yine şu-şu isimleri şöylece sıralayacaklar diyerek bir isim listesi koydu önüme.Üç dönemden on beş yıl vekillik yetmezmiş gibi bu kararı askıya alıp bazı kimselere ölene kadar mecliste kalmanın yolunu açıyorlar dedi.Siyaset bir meslek midir?Bir giren bir daha çıkmak istemiyor ve siyasi otoriteler de bu haksız isteğe çanak tutuyor destek veriyorlar.

Bazen ''Siz anlamazsınız, kimi seçeceğinizi bilmezsiniz'' diyerek hiç tanımadığımız bilmediğimiz kimseleri Urfalı bile olmayanları dayatıyorlar.Kimi zamandan bu güne kadar Urfa iline hiç bir katkısını görmediğimiz isimleri tekrar, tekrar önümüze koyuyorlar.İki milyonluk bu şehirde yeni isimler yok mu?Fikir, emek ve icraat olarak kendini ispat etmiş, nice sessiz ve isimsiz kahramanlar var! diyerek ses tonunu yükseltti.

Son olarak da ;Son üç seçimde hane, hane dolaşarak kendilerine oy istediğim partiyi (benzer bir liste çıkartırlarsa) desteklemeyeceğim dedi.

Bilge sade vatandaş!hastam; özelde Urfa siyasetinin ,genelde Türkiye'nin en önemli hastalığını, ''Lider çıkartamama, kalite ve kabiliyete imkan tanımama''
hastalığını ;Çok güzel bir şekilde özetleyerek odamdan çıktı.

Bilge amcanın arkasından bakarken kendi kendime;Ne de olsa Ortadoğu ülkesiyiz diye düşünüp; Hiç olmazsa 4 yılda bir önümüze konulan bir sandık var diyerek halimize şükrettim.

Özet olarak şunu söylemek istiyorum ki;Terörün son bulması ,özlediğimiz kardeşlik hukukunun kurulması,herkesin birbirini ''Yaradan dan ötürü sevdiği'' bir ülke olabilmemiz için teröre karşı ortak dil ve tavır sergilememiz kadar, yerel ve genelde siyaset dili ve uygulamalarında da yeni bir boyut ve nefese ihtiyacımız olduğunu görmek ve tartışmak gerekiyor...