|
Ben bu başlığı şöyle de atabilirdim… “Urfa’da Fakıba’sız AK PARTİ olmaz… Da diyebilirdim. Âmâ bu cümle bana göre pek de etik olmazdı… İşte böyle düşündüğüm içindir ki yukarıdaki başlığı kullanmayı yeğledim. Evet, şimdi Fakıbaba’yı yazmaya başlayabilirim.
Aslında onu yazmak için kırk fırın ekmek yemem lazım amma ben dilimin döndüğünce gönlümün el verdiğince sizlere onu anlatmaya çalışacağım…
Onun için şu deyimi kullanmak yerinde olsa gerek... O “ Bir geldi pir geldi!” Adı dillerde, yüreklerde efsane oldu… Onu her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu sevdi bağrına bastı…( Sevmeyen o bir kişi de menfaatçilerden rantçılardan biri idi..O bir kişi de bilir kendini) Fakıbaba da, Urfa’yı ve Urfalıları bağrına bastı... Çünkü o hizmet için yaratılmıştı… Urfalı, onu SSK Hastanesi’nde yaptığı hizmetlerle tanıdı... Fakir fukaranın duasını aldı… Hastaneye çeki düzen verdi… İsmi birden hafızalara kazındı…
Ona, “Urfa’ya Başkan olur musunuz?” Teklifi sunulduğunda hiç tereddüt etmeden, “Benim için bir fırsattır, bir lütuftur, bir şereftir diyerek bu görevi kabul etti. Evet, ona gidilmiş, sizi Urfa’nın şehreminisi olarak görmek istiyoruz denilmişti…
Aslında bu teklif, Hakkı bilene büyük bir şerefti… Çünkü bu makam için kırk takla atanlar, sırım ipliği üzerinde cambazlık denemesi yapanlar, el ovuşturanlar, avuçları kızarana kadar üstlerine alkış tutanlar, sonunda da ceplerini doldurarak hakkın huzuruna yüzleri kızarmadan çıkanların kolay kolay elde edemeyecekleri şerefli bir makamdı.
O geldi, yemedi yedirmedi, uyumadı, mesaisinden çalmadı çaldırtmadı… Her anını halka ve hakka adadı… Bir dönem, iki dönem derken, Urfa’yı tanıtımda İbrahim Tatlıses’in birkaç adım ötesine geçerek bize güzel bir kent bıraktı. ( Allah (cc) Sayın Tatlıses’imize sağlık versin)
Evvel Allah, sonra da onun sayesinde Belediyecilik alanında Urfa’nın adı altın harflerle ön sıralara yazıldı. Biz şimdi onun geçmişte yaptıklarını hayırla anıyoruz… Ve onu arıyoruz… Ve diyoruz ki; Bu efsaneyi mecliste de görmek istiyoruz… Onu meclise taşırsak, Urfalı ve tüm Türkiyeli millettin vekilliği neymiş, nasıl yapılırmış o zaman görecektir… Çünkü o bu alanda da yeni bir çizgi oluşturacaktır... Evet, onu kendimize ikinci defa hizmetkâr etmemiz için gözümüzü açıp, kafamızı kullanmalıyız. Ona hak ettiği bu görevi sunmalıyız… Diyorum.
Allah yar ve yardımcısı olsun diye de duada bulunuyor, sizlerden de destek ve dua bekliyorum…Haydi AK PARTİ bu sese kulak ver…
****
FAKIBABA, TARİH YAZDIN URFA’DA
****
Hep dergâhta kılar idi namazı,
Eksiltmezdi Mevla’sından niyazı,
Haram yemez kilitliydi boğazı,
İz bıraktı, tarih yazdı Urfa’da.
****
Hatır koymaz verir idi merhaba,
Ne ev aldı, nede villa araba,
İmar etti bırakmadı haraba,
Hizmetlerle destan yazdı Urfa’da.
****
Düğün dernek, sıra neydi bilmezdi,
Hizmet dışı hiç bir yere gitmezdi,
Ben gülmezsem, o hiç mi hiç gülmezdi,
Sayfa sayfa roman yazdı Urfa’da.
****
Ağa, paşa, avam birdi gözünde,
Yiğit idi durur idi sözünde
Hakka hizmet vardı onun özünde
Tam üç dilde kitap yazdı Urfa’da.
****
Hizmet neymiş sende gördü Urfalı,
Dertli iken olduk birden sefalı,
Görmemiştik senin gibi vefalı,
Gönüllere sevgi kazdın Urfa’da.
****
Urfalılar böyle hizmet görmedi,
Rantçılara tek metelik vermedi,
Zengin fakir kimseleri yermedi,
Bölük bölük destan yazdın Urfa’da…
****
Köşe bucak hizmet ettin bu ile
Ben bilmezsem kıymetini Hak bile,
Hayır ola haydi git güle güle,
Gönüllerde iz bıraktın Urfa’da…
****
M.Fuat KÜRKÇÜOĞLU/ USTA
“KÜLTÜR VE SANAT YAĞMURLARI ALTINDA ISLANMANIZ DİLEĞİYLE” usta
|