27 Haziran 2014 15:20

Ramazan Sokağı mı,Sanat Sokağı mı?

RAMAZAN SOKAĞI MI ? SANAT SOKAĞI MI ?

Demek ki insanın gönlü ister ise ramazan çadırını, ramazan sokağı yapabiliyor…

Ama insanın gönlü de yok ise, sen istediğin kadar iste, bu yöneticiler sana bir “SANAT SOKAĞINI” çok görürler….

Bu günlerde “TOPÇU MEYDANI”nın önünden geçerken Büyükşehir Belediyesi’ni hummalı bir çalışma içinde görüyorum… Üç gün boyunca merak edip durdum. Nihayet bu gün önüne asılan bir tabelayla bu mekânların ne amaçla yapıldığını öğrenmiş oldum….

Tabeladaki “RAMAZAN SOKAĞI” İbaresi beni orta yerimden adeta çaaat! Diye çatlatıverdi.

Biz yıllardır, Urfa’ya bir sanat sokağı yapılması için çalmadık kapı bırakmadık… Ama şimdiye kadar maalesef hep kulağı sağır insanlarla karşılaşıp durduk…

Ben şimdi lafı uzatmadan ilgililere soruyorum…

Sizler sanata neden düşmansınız ?…

Sizler sanattan neden bu kadar uzaksınız ?..

Sizler nasıl bir ruh taşıyorsunuz?

Hem biz sanatçılar sizden çok mu bir şeyler istiyoruz…

Boyumuzu aşan projelerden mi bahsediyoruz…

Yooook!

İstediğimiz sadece şu;

Urfa için doğru dürüst bir “SERGİ SALONU”, bir “RESİM MÜZESİ”ve bir de İçinde onlarca sanatçıyı barındıran örnek bir “SANAT SOKAĞI” (Belki de ömrünüzde hiç duymadığınız istekler)

Ne olur bizimle görüşme inceliğini gösterin. Bizi çağırın..Size sanatı sevdirelim..Anlatalım…Sevmeyi, sevişmeyi ve size inceliği öğretelim…

Canım! Hem siz hiç memleket gezmiyor musunuz? Görmüyor musunuz? Başka başka diyarlarda sanata verilen değeri bilmiyor musunuz?

Bakın şimdi!

Tabiri caiz olur mu, olmaz mı bilemem…

Sizlerden bir şeyler araklamak için illa da bir cemaate üye olmak mı lazım…Ya da adımızın başına “İSLAMİ” kelimesini mi getirmemiz lazım..

Ha! O zaman şimdiden size söyleyeyim…Korkulacak bir şey yok canım…

Biz zaten bir cemaatiz. ( aman yanlış anlaşılmasın) Sakın korkmayın ve endişelenmeyin….

Bizler, tanıdığınız zaman sevebileceğiniz, öpüp koklayabileceğiniz, başınıza taç edebileceğiniz türden bir cemaatiz… Derneklerimizin adları da bu görüşümüzü ispatlar nitelikte…(!!!!!)…

Ben bu görüşümü ve sanatçı arkadaşlarımın arzularını, başta “İSSANDER” (İslami Sanatçılar Derneği) —“MÜSREDAR” (Müslüman Ressamlar Derneği)— “RASESAN-BİR” (Rabiayı Seven Sanatçılar Birliği) (!!!!) adına, gönlü sanat aşkıyla çarpan, (!) sanattan, sanatçıdan yana olan, başta “Büyükşehir Belediyesi”mizin, İlçe Belediyelerimizin değerli başkanlarına , Sayın Valimize, Değerli Kaymakamlarımıza iletmek yazdım…

Artık Şanlıurfa’mız acilen bir “SANAT SOKAĞI” na ihtiyaç duymaktadır..

Bu sokak için yeteri sayıda sanatçı vardır… Bizler destek bekliyor, hatırlanmak istiyoruz. Şunu da unutmamalısınız.. “SİZLER BİZSİZ OLAMAZSINIZ, BİZLER OLMASAK SİZLER HİÇ SİZ OLAMAZSINIZ”…

Not: Aslında ben çok kibar, nazik, ince ruhlu ve edepli bir insanımdır. Yazıda biraz sert bir üslup kullandığımın farkındayım… Ne yapalım... İçinde yaşadığımız bu dünya, bizi de ötekilerden eyledi… Biz de de o eski ruh, o incelik kalmadı. Herkeste olduğu gibi..(Kimseler üzerine alınmasın)…( ! )

Neyse canım! Ben şimdi, konu ile birazcık ta olsa alakalı bir şiirimle sizlere veda etmek istiyorum….

FARK ETMEZ DEME !

**********

Alçak gönüllü olup da:

Benim için

Ha şu, ha bu…

Ha şurası,

Ha burası, dersen:

Bana yukarısı,

Sana aşağısı.

Bana balarısı,

Sana eşek arısı.

Bana tatlımsı,

Sana acımsı.

Bana yassı

Sana yamyassı.

Ben lüle taşı,

Sen binek taşı.

Ben ustabaşı,

Sen elebaşı.

Al işte sana

Bir sürü örnekleme.

Hala fark etmez deme,

Ben nağme,

Sen aranağme. Yaaaa!..

“KÜLTÜR VE SANAT YAĞMURLARI ALTINDA ISLANMANIZ DİLEĞİYLE”Usta.