01 Nisan 2014 10:12

BU BİR VEDA YAZISI…!

BU BİR VEDA YAZISI…!


Siz sevgili dostlarla teknolojinin bizlere sağladığı imkanlar sayesinde, uzunca sayılacak bir süre, Facebook,Twitter ve Urfapress,Şanlıurfagüncel adlı haber portallarında yazılarım ve paylaşımlarımla birlikte olduk.Deyim yerindeyse hayatı acısı,tatlısı,hüznü,sevinci,üzüntüyü,coşkuyu ve kısacası hayata dair her şeyi paylaşarak çoğaldık...çoğalttık...azaldık ve azalttık..! Açıkçası benim bu tür platformları kullanırken tercihim hep iyiye ve güzelliklere dair her ne varsa paylaşmak ve bunları çoğaltmaktan yana olmuştur. Tabiidir ki hayatın içinde bunların yanısıra görmek,duymak ve yaşamak istemediğimiz tatsız,sevimsiz ve bizleri mutsuz kılan olaylar ve olgularla da muhatap olmak durumunda kaldık.
İşte hayatın önümüze koyduğu bu arzu edilmeyen olayları da ,sevinçlerimiz ve mutluluklarımız gibi karşılamak ve yaşamak durumundayız. İşte benim böyle platformları kullanırken, hayata dair olup biten ve bizlerin yaşamına etki eden şeyleri hayata olan duruşum çerçevesinde siz dostlarla paylaşamaya çalıştım. Biliyorum paylaşımlarımla bazılarınızın, belki de çoğunuzun keyfini kaçırıp,ezberlerinizi bozdum ya da bozmaya çalıştım..! Bu paylaşımları yaparken tabii ki benim amacım asla kimsenin keyfini bozmaya ,ya da üzmeye yönelik değil di..
Ancak ülkemizin içinde bulunduğu siyasal ve sosyal yaşam, bazen size bunları paylaşmayı zorunlu kılıyor ve aklınızın,birikimlerinizin,vicdanlarınızın size çizdiği yolda yürümek zorunluluğunu bir görev olarak benimsiyor ve gereğini yapmakla da kendinizi yükümlü sayıyorsunuz. İşte böylesi durumlar da tepkileri çekeceğinizi ve dostlarınızı üzeceğini de biliyor olsanız da, vicdanlarınızın sesine kulak vererek, doğru olduğuna inandığınız paylaşımları yapmayı,erdemli insan olmanın gereği ve görevi saymak durumunda oluyorsunuz..
Evet sevgili dostlarım ve kardeşlerim, çok açık ve net olarak söylemeliyim ki ; Ülkemizin yaşamış olduğu süreçler ve bu süreçler de yaşadıklarımız,gördüklerimiz,görmediklerimiz,duyduklarımız,duymadıklarımız veya görüp,duyup,bilip de görmezden,duymazdan ve bilmezden geldiklerimizle hayata farklı pencerelerden bakıp,farklı değerlendirmeler yaparak tercihlerimizi oluşturduk ve bu yönde de oylarımızı sandığa yansıtarak bir seçim dönemini daha geride bıraktık.
Evet hepinizin de bildiği üzere bütün bu gelişmeler yaşanırken bendeniz hep hukuktan,adaletten,barıştan,özgürlükten,demokrasiden ve halkların kardeşliğinden yana tavır alarak ,paylaşımlarımı da bu yönde yapmaya özen gösterdim. Başkalarına yanlış gelen ,bazı dostların da açıkçası tepkilerini üzerime çeken bu tavrımın doğru ve hakkaniyetli olduğuna inandığım için ısrarla bu yönde tavır ve duruşumu devam ettirmeye gayret ettim.
Siz dostlara ülkemizin içinde bulunduğu olayları bildiğim,gördüğüm gerçekler ışığında yazmaya ve paylaşmaya çalıştım. Açıkçası söylemem gerekirse bu süreçlerin sonunda gelen seçimler ve onların sonuçlarına baktığım da ,gerek memleketim olan Urfa da ,gerekse ülkenin büyük bir bölümünde insanların tercihlerinin yaşanan yozlaşmadan,yolsuzluklardan hiç bir kaygı duymadığını üzülerek tanıklık etme durumuyla karşı karşıya kaldım.Burada bunun sebeplerine ve sonuçlarına dönük analizler yapmanın, bügüne kadar yapmış olduğum paylaşımlara baktığımda, boşa kürek çekmekten başka hiç bir işe yaramayacığına inanmak zorunda kaldığımdan, uzun boylu analizler yapmaktan ziyade sizlere sadece bir kaç önemli gördüğüm tespiti paylaşarak veda etmek isterim.
Bu sonuçlara ülkeyi getiren sebeplerin başında maalesef ki , halkımızın büyük bir bölümünün yaşananlardan gerekli dersleri ve mesajları çıkarabilme imkanlarının; İktidarın elinde bulunan medya gücüyle,yapmış olduğu karartmanın ve dezenformasyonun( Kirli bilgi) etkisiyle ellerinden alınmış olduğuna inanıyorum.Bunun yanı sıra maalesef ki ülke de 12 yıldan bu yana güçlü bir iktidar karşısında, alternatif bir muhalefet partisinin olduğuna inanmayan halkın, bu yöndeki tercihleri etkili olmuştur. Ayrıca son yaşanan cemaat-iktidar kavgasının geriliminden ortay çıkan toplumsal kutuplaşmanın da iktidar lehine etkisinin yadsınamaz olduğu gerçeğini de saymak gerekir diye düşünüyorum.
Ayrıca ülke insanın, tartışma götürür olmasına rağmen ekonomi de ve enflasyonda gelinen noktanın aşına,işine yansıdığı pozitif etkiyi görmek ve bunu bilinmezliğe riske etmeme kaygısının da olduğunu görmek gerekir..Tüm bunların yanı sıra yaşları 40 ve üzerinde olan insanların bu ülke de daha önceki iktidarlar tarafından çok kötü yönetilmiş olma deneyimlerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum.Bir de olayların gelmiş olduğu boyutları iyi analiz eden ve hamlelerini buna göre dizayn eden başbakanın, seçmenleri üzerinde ki etkisi,karizması ve hitabet gücünün de kutuplaştırıcı etkilerini de görmezlikten gelemeyiz.. Tüm bunların yanı sıra benim kanaatim odur ki ; Tayyip beyin cemaatle kavgasından ,her olayda olduğu gibi mağduriyet çıkarmakta ki becerisini de görmek ve buradan hareketle topluma ve seçmenlerine bu doğrultuda yapmış olduğu hamlelerin tutmuş olduğunu gözlemek durumundayız diye düşünüyorum..
İşte bu ve buna benzer daha bir çok faktör yan yana geldiğinde, ortay dökülen ve yenilir yutulur olmadığına inandığınız kasetlerde ki konuşmalar,ayakkabı kutularına saklananlar,bakan ve bakan çocuklarını karıştığı iddia edilen yolsuzluklar,rüşvetler ve yozlaşmalar maalesef ki toplumdan beklenen karşılığını bulamayacaktı..!
Benim kanaatim bu seçimlerin sonuçlarına bakarak, eğer iktidar ve başbakan ülkeyi yeni bir rovanşist hesaplaşmalara ve kavgalara sevk ederse, kaygım odur ki ülkemizi çok zor ve sıkıntılı günlerin bekliyor olacağıdır. Naçizane tavsiyem ; Başbakanımızın böyle bir yola tevessül etmeyerek, yaşananları bir intikam almaya vesile kılmaması ve demokrasiye ve özgürlüklere daha fazla kanal açmasının en doğru tercih olacağına olan inancımı paylaşmak isterim.Başlatmış olduğu barış sürecine ve demokratik açılımlara daha fazla enerji sarf ederek, ülkemizi dünyanın gözünde gelmiş olduğu olumsuz perspektiften, hızla olumluya dönüştürecek hamleleri gecikmeden yapması gerekiyor.
Bunları yapar ve demokratikleşmeye dönük adımları vakit geçirmeden atar ve yasakların hakim olduğu ülke algısını ,dünya nezdinde hızla dönüştürmeye yönelik adımları atmaya başlarsa ,sanıyorum ki normalleşme ülkeye yavaş yavaş da olsa tekrar hakim olacaktır.Her şeye rağmen en kötü demokrasinin ,en iyi diktatörlükten ve padişahlıktan iyi olduğu inancı ile demokrasimizin gelecekte eksiklerini tamamlayacağına olan inancımı da koruyarak, seçimlerin ülkeme,memleketime ve halkımıza iyilikler getirmesi dileklerimi ileterek siz sevgili dostlara veda etmek istiyorum.
Bu arada beni Urfapress de yazmaya ikna eden sevgili ağabeyim dost insan Ali Çizmecioğluna da bu süreçte bana verdiği cesaretten dolayı teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca gerek Facebook ve Twitter da gerekse Urfapress ve Şanlıurfagüncel adlı haber portallarında yazılarıma ilgi gösteren sevgili dostlara teşekkürlerimi borç biliyor tüm güzelliklerin sizlerle olmasını temenni ediyor ve hakkınızı helal edin diyerek huzurlarınızdan ayrılıyorum. Elveda Dostlar..Barış ve sevgiyle kalınız.