19 Şubat 2014 13:05

“HALE SORAN” 2

Dünkü yazının devamı..


12-Tarihi Urfa evleri

Tarihi Urfa evlerinin korunması benim için öncelikli projedir.


13-Fakıbaba Konusu

Başkan Ahmet Fakıbaba Şanlıurfa’da çıtayı yükseltmiştir.

Biz daha planlı çalışmayı daha insan odaklı projeler üreteceğiz.


14-Trafik Sorunu

Şanlıurfa için ileriki yıllar nüfus projeksiyonu dikkate alınarak yeni gelişme alanları ve buna dayalı ulaşım master planı yapılmadan yapılacak küçük delikliklerle trafikte sonuç alınamaz.


Bu işler yapılmadan belediyenin toplu taşıt alımını da yanlış ve erken buluyorum.


15-Töre Cinayetleri

Bu konuda;

Şanlıurfa Türkiye çapında negatif algı oluşturduğumuz bir konu.

Bir ceza varsa da bunu sadece kadına (kesinlikle öldürmeye karşıyım) uygulamanın mantığını da anlamak mümkün değil.

Bu konun da eğitim sorunu içinde değerlendirmek lazım.


Hale Hanım özetle bunları dillendirdi.

Aklımda kalanları yazdım o yüzden maksadını aşan yerler olabilir.

Bu konu da sizlerin ve Hale Hanımın affına sığınıyorum.


Seçimlere giden bu süreçte unutmamak lazım ki:


"hepimiz nar taneleri gibi birbirinden ayrıyız:

Hem çok benzeriz,

Hem de çok farklıyız.

Ama açılmamış bir bütün nar gibiyiz aynı zamanda.

Bizi bir arada tutan kabuk, birbirimize duyduğumuz inançtır.”

Bu inancı diri tutmak zorundayız.


Bir hikâye ile yazımı sonlandırmak istiyorum.


Su Taşıyan Karıncanın Öyküsü

Kral Nemrut İbrahim Peygamber’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydan yere odunlardan büyük bir yığın yapılmış.

Odunları tutuşturmuşlar sonra.

Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Korkmuş kaçmış bütün hayvanlar.

İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış askerler.

Atacaklarmış ki Nemrut’un ne güçlü bir kral olduğunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin İbrahim Peygamber.

Bu sırada bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş.

Hem de boyu göklere varan cehennemi ateşe doğru.

Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal parçası taşıyan bir kartal onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp:

“Bu acelen niye? Nereye böyle?”


Ağzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, “Duymadın mı” demiş.

“Nemrut, İbrahim Peygamber’i ateşte yakacakmış.

İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.”


Bu sözleri duyan kartal kendini tutamayarak ulu orta kahkahalarla gülmeye başlamış.

“Sen şu ateşe dönüp yüzünü hiç bakmadın mı?” diye sormuş.

“Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?”

Su taşıyan karınca,

“Olsun” demiş.

“Hiç olmazsa safımız belli olur.”


Bu günde Şanlıurfa’da bir Ateş yanıyor.


Bu Ateşin içinde;

Sokak çocukları var.

Yüksek Kiralar var.

Yüksek Arsa fiyatları var.

Trafik Sorunu var.

Engelli İnsanların sorunları var.

Turizm Sorunu var.

Töre Cinayetleri sorunu var.

Kalifiye İnsan Eksikliği Sorunu var.

Şehirden 30 km ötede yapılanan ve

Rektörü Yenişehir kampüsünde oturan bir Üniversite sorunumuz var.

Üniversite gençlerinin Barınma ve Ulaşım sorunu var.

Üniversitenin Şehirden 30 km ötede ve 20 yıldır inşaatı süren bir Hastane inşaatı sorunumuz var.

Kültür Merkezi sorunu var.

Yeşil Alan sorunu var.

AVM sorunu var.

Halktan kopuk siyasetçiler var.

Kendi adaylarını demokratik olarak tespit edemeyen partililer var.

Ticari bir kimliğe dönüşen siyasi arena sorunumuz var.

İmar planları sorunumuz var.

Sulama sonucu arazilerimizin tuzlanması sorunu var.

Suriyeli Mülteciler sorunumuz var.

Bukelamun gibi renk değiştiren siyaset yapan insanlarımız var.

Siyaseti komisyon için yapanlar var.

Kendisine albenili bir vitrin sağlaması için siyasete girenler var.

Oturdukları koltuklara değer katmayan idarecilerimiz var.

Arazi rantçıları var.

Tefeci Sorunu var.

Siyaseti Gövde gösterisi zan eden partiler var.

Elektrik Kesintisi Sorunu var.


Var Oğlu Var.


Birde erkek egemen bir toplumda bu ateşe su taşıyan biri var.


Yolun açık olsun Hale hanım.


Saygılarımla.